Bir kişi kalp krizi için hiçbir şekilde risk altında olmasa dahi hayatı boyunca kalp krizi riski %1 olarak belirlenmiştir. Fakat yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve sigara kullanımı ailede kalp krizi hastalığının öyküsü, hareketsiz yaşamdan ve 40 yaş üzeri olma gibi çeşitli faktörler, kişinin kalp krizi geçirme riskini %50 oranında artırıyor. Kalp krizi geçirme riskini en aza indirmek kişilerin tam anlamıyla kendi elinde. Sağlıklı beslenerek ve hareketli yaşam tercih ederek kalp krizini en aza indirmenin en etkili ve klasik yolları olarak bilinir. Bu sebeple göz ardı edilen bazı detaylar bulunur. Kalp krizi riskini en aza indirmek için sizlere söylenen hareketli yaşam ve sigara gibi kötü alışkanlıklarınızı bırakmanız gerekecektir.
Mutlu Evlilikler Kalbe İyi Geliyor
Düzenli ve mutlu bir evlilik hayatı kalp krizi riskini en aza indirmektedir. Evli olmak, genel olarak toplum içerisinde kabul görme anlamını taşıdığı için evli olan insanlar toplumda sosyal barışı yakalıyor. Doğal olarak bunun getirdiği streslerden uzak kalmış oluyorlar. Mutlu bir evlilik süreci ve düzenli bir yaşam kalitesi bireylerin kafasındaki bir takım sorumluluğun eve yönlendirilmesine sebep olmaktadır. En önemlisi her şeyden önce çocuklar ve eş ile belli sorumluluklar hesap edilir. Bu durum genel olarak kadın için de erkek için de kabul edilebilir bir durumdur. Genel bir bakışla bekar insanların konsantrasyonları dağınık olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte sosyal açıdan da toplum üzerinden kabul görmedikleri sebebiyle büyük bir stres içerisine girmiş olurlar. İşte tam anlamıyla bu stres kalp krizi riskini oldukça çoğaltıyor.
Sağlıklı Bir Kalp İçin Gülün
Gülmek ve ağlamak genel olarak bakıldığı zaman aynı sayılır. Her ikisi de duyguların vücuttan boşaltılması anlamını taşır. Genellikle aşırı şekilde üzülmek ve öfkelenmek aşırı yük gibi faktörler ağlama veya gülmeye sebep olurlar. Kişiler gerçekten durumu beyninde algılayarak mizah duygusu sayesinde hareket ettirerek gülerse, büyük oranda rahatlama görülecektir. Gülmek tam anlamıyla keyif hormonlarını harekete geçirir ve stres hormonlarının baskılanmasına doğrudan etki eder. Bununla birlikte kalbe zararlı olabilecek bütün riskler ortadan kalkmış olur.